Amasra ve Amasra Belediyemizin Tarihi
Amasra, tarihî kaynaklarda “Sesamos” ismiyle geçer; milattan önce XII’nci yüzyıla dek eski uygarlıkların (Gasgas, Hitit) etkileri görülmekte.
Fenikeliler döneminde bir ticaret kolonisi olarak kullanıldıktan sonra, İyon kolonizasyon hareketleriyle gelişmiş, Batı Karadeniz sahilinde önemli bir liman ve ticaret merkezi halini almıştır.
Daha sonra Lidya, Pers hakimiyetine giren şehir; Helenistik, Roma, Bizans ve Ceneviz dönemlerinden geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1460’ta fethedilerek Osmanlı egemenliğine dahil edilmiştir.
Fatih Sultan Mehmet’in 1460 yılında Amasra’yı fethetmek üzere geldiğinde söylediği rivayet edilen ve tarih kitaplarında yer alan meşhur söz şudur:
“Lala, lala! Çeşm-i cihan bu mudur?”
(Anlamı: "Lala, lala! Cihanın (dünyanın) gözü dediğin yer burası mıdır?")
Bu söz, Fatih’in Amasra’ya Bakacak Tepesi'nden ilk kez baktığında söylediği rivayet edilir. Amasra’nın doğal güzelliği ve konumu karşısında büyülendiği anlatılır.
Bugün o manzaranın izlendiği yere “Çeşm-i Cihan Tepesi” denir ve Amasra’nın simgelerinden biridir.
Belediye Teşkilatı ve İdari Durum
Amasra, 1955 yılında yeniden belediye teşkilatına kavuşmuştur. İlk seçilmiş belediye başkanı, Selahattin Eyice’dir.
1973 yılında Ereğli Kömür İşletmeleri’ne bağlı Amasra Bölge Müdürlüğü kurulmuş, bu dönemden sonra ilçenin madencilikle de yönelimi artmıştır.
19 Haziran 1987’de Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla ilçe statüsü verilmiş, 1991’de Bartın’ın il olmasıyla birlikte Zonguldak’tan ayrılarak Bartın iline bağlı ilçe olmuştur.
Kültür, Turizm ve Doğa Kimliği
Amasra, tarihi eserleri, koyları, doğal dokusu ve yeşil-mavi doğasıyla “Batı Karadeniz’in çekim merkezlerinden biri” olarak tanınmakta.
Turizm, şehir ekonomisi için önemli; özellikle yaz dönemlerinde yerli ve yabancı turist çekmesiyle biliniyor.